Deniz Poyraz Davası 29 Nisan 2022 tarihli Duruşma Notları

DENİZ POYRAZ DAVASI

MAHKEME: 6. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO: 2021/313 E

29.04.2022 TARİHLİ DURUŞMA

OLAY ÖZETİ

17 Haziran 2021 tarihinde, Halkların Demokratik Partisi İzmir il binasına, saat 11.00 sıralarında, Onur Gencer adında bir şahıs saldırıda bulunmuş ve parti merkezinde bulunan parti çalışanlarından Fehime Poyraz’ın kızı Deniz Poyraz’ı öldürmüştür. Deniz Poyraz’ın öldürülmesi ve HDP il binasına yapılan silahlı saldırı hakkında, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılarak, 29.09.2021 tarihinde bir iddianame hazırlanmış, iddianame ile şüpheli Onur Gencer hakkında kasten öldürme, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları yönünden cezalandırılması talep edilmiştir. Şüpheli Onur Gencer soruşturma aşamasında bir gün gözaltında kalmış, olayın ertesi günü çıkarıldığı İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştır.

OLAY ÖNCESİ

Basına yansıyan haberler ve HDP İzmir İl Eş Başkanı Kadir Baydur’un olay sonrası basına yaptığı açıklamalardan edindiğimiz bilgiye göre, olay öncesi parti binası önünde çocuklarının terör örgütü tarafından kaçırıldığını iddia eden anne babaların çadırlı nöbet eylemleri olmuş, bu eylemler sırasında parti çalışanları ve parti kimliği hedef olarak gösterilmiştir. Yine basına yansıyan haberlerden ve parti görevlilerinin beyanından edindiğimiz bilgiye göre, bu eylemlerin provokatif olduğu ve sonlandırılması gerektiği talebi defalarca İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne iletilmiştir. Olay öncesi parti il binası önünde eylemler belli aralıklarla devam ediyor ve polis bina önünde nöbet tutuyordu.

DURUŞMA ÖNCESİ

Saat 8.30 civarında İzmir Adliyesi C kapısı önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya çok sayıda avukat, baro başkanları, HDP İl ve İlçe teşkilatı üyeleri, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP milletvekilleri Murat Çepni, Serpil Kemalbay, Saruhan Oluç, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve çok sayıda parti ve sivil toplum temsilcileri katıldı.

Basın Açıklamasında söz alan HDP İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç konuşmasında “Bugün bir duruşma daha görülecek. Aslında ilk gün ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz. Yargı iktidarın bir sopası haline geldiği için söylediklerimizin karşılığını bulamıyoruz. Bu tek kişinin hazırlayıp yaptığı bir katliam değildir. Türkiye’de her zaman böyle katliamların arkasında devletin içinde odaklanmış olan çetelerin, karanlık odakların olduğu bilinir. İlk kez değildir bu. İşte Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesi de böyle bir iştir. Tetikçi belli.. ama önemli olan azmettiriciler kimlerdir.”

“Bu iktidar bir yalan imparatorluğu kurdu. Ama bu yalan ve korku imparatorluğuna karşı mücadele  devam ediyoruz. O nedenle bize saldırıyorlar. Yargı diye bir şey bırakmadılar. Gezi davası adı verilen tiyatroda bir karara vardılar. Ortada delil yok ama Osman Kavala hakkında müebbet verdiler. Kim verdi Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti. Kim var o heyette ..Adalet ve Kalkınma Partisi’nden bir milletvekili adayı var. Her türlü hukuku çiğnediler, iki defa yargılanıp, beraat edene müebbet verdiler. Cüppelerine ilik açmışlar..…” dedi.

Basın açıklamasına davayı ilk günden itibaren yüksek katılımla takip eden kadın örgütü temsilcilerine  söz verilerek devam edildi.. Basın açıklamasına ‘Deniz Poyraz isyanımızdır’  ‘Katillerden hesabı kadınlar soracak’ gibi sloganlar eşlik etti. Açıklamaya Deniz Poyraz’ın anne ve babası en ön sırada bulunarak katıldı.

.

.

 

DURUŞMA SIRASINDA

Saat 9.15 gibi duruşma salonuna girişler başladı. Daha önceki celselerdeki gibi kapı önüne yığılma yaşanmadı. Katılımcılar belli bir düzenle duruşma salonuna alındı. Duruşma salonunun dışında bir güvenlik önlemi olsa da diğer duruşma günlerine kıyasla daha az sayıda kolluk görevlisinin bulunduğu gözlemlendi.

Mahkeme salonuna girişte, sanık sandalyesi çevresinde jandarma ve polisten oluşan güvenlik zırhının olması nedeniyle, sanığın salonda olup olmadığı fark edilemiyordu. Daha sonraki dakikalarda sanığın duruşma salonunda olmadığı fark edildi.

Duruşma salonunda müşteki avukatları, mahkeme heyeti, sanık müdafi ve dinleyiciler bölümünde bulunan çok sayıda yetki belgesi verilen avukat ve duruşmayı takip eden diğer katılımcılar vardı.

Basından ise İhlas, Demirören ve Anadolu ajansından gelen üç gazeteci de duruşmayı izlemek için salonda bulunuyordu.

Salonda SEGBİS sistemi açıktı. Bir süre sonra sanığın SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katıldığı anlaşıldı.

Mahkeme başkanı; duruşmaya, bir önceki celseden bu celseye kadar olan sürede dosyaya gelen bilgi ve belgeleri okuyarak başladı. Bir önceki celse öncesi, sanığın talebi üzerine, sanık müdafi tarafından CİMER’E 02.11.2021 tarihinde yapılan davanın Kayseri’ye nakline ilişkin talebin Adalet Bakanlığı’nın kararıyla reddedildiği tutanağa geçirildi. Adalet Bakanlığı red kararında; davanın naklini gerektiren sebeplerin bulunmadığını, gerekli tedbirlerin alınması suretiyle davanın İzmir’de görülmeye devam etmesine karar verdiği belirtildi.

Sanık Onur Gencer’in kardeşi ve babasının iki celse arasında mahkemeye tanıklıktan çekilme talepli dilekçe gönderdiği tutanağa geçirildi.

Yine Mahkeme Başkanı sanık Onur Gencer’in duruşmalara SEGBİS’le katılma talepli bir dilekçe gönderdiğini ve sanığın duruşmaya SEGBİS’le katılma talebinin kabulü kararı verildiğini okuyarak tutanağa geçirdi. Mahkeme Başkanı bu bilgiyi okuduktan sonra salondan tepki sesleri yükseldi. Bunun üzerine mahkeme başkanı salona uyarı yaparak “Suç içeren davranış ve sözler söylemeyin, Segbis’le kayıt altına alınıyor. Haklarında işlem yapılacaktır” dedi.

Sezgin Tanrıkulu söz alarak “Milletvekili olarak bu davayı izliyorum kayıtlara geçsin “dedi.

Mahkeme Başkanının dosyaya giren belgeleri okumasından sonra, bir önceki celse duruşmaya katılamayan Baro Başkanları söz alarak, hem katılma talebinde hem de neden Baroların katılma taleplerinin kabul edilmesi gerektiği konusunda açıklamada bulundular.

Bu arada Poyraz ailesi ve HDP vekili Av. Türkan Aslan söz alarak, duruşma salonunda olan ve yetki belgesi ile yetkilendirilen avukatların isimlerinin tutanağa geçirilmediğini, geçmesi gerektiğini belirtti.

İzmir Baro Başkanı söz alarak ortada bir insan hakkı ihlali var diyorsanız, baroların katılma taleplerini kabul etmelisiniz dedi.

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel konuşmasına devam ederek ‘Sanık burada yok. Yüzyüzelik ilkesinden kaçıyor, korkaklık yapıyor. Eğer Mahkeme sanığın sorgusuna devam edecekse, sanığın mahkemeye gelmesini sağlamak görevinizdir. Sanık için hazırladığımız üç yüz soru var. Bu koşullar altında yargılamanın sağlıklı yürümesi mümkün değil. Bu sorular gerçeği ortaya çıkarmak için mahkemenin ihtiyaç duyacağı sorular.” dedi

Av. Türkan Aslan söz alarak “İlk celse yazılı olarak iddianamenin değerlendirmesini yaptık. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın maddi gerçeği ortaya çıkarmamak için elinden geleni ardına koymadığını anlatıyordu o değerlendirme. Artık bu gerçeği ortaya çıkarmak sayın mahkemenize düşüyor. Eğer savcılık makamı gibi yürütecekseniz, sizin de maddi gerçeğe ulaşmanız mümkün değil. Talimatla dinlenecek tanık sayısını arttırdınız. Bizden tek tek farklı şehirlerde dinlenecek tanıkların, duruşmalarına katılmamızı bekliyorsunuz. Tensipten itibaren mahkemenizin yaptığı, kabul ettiği hiçbir talebimiz yok. Bu bir siyasi cinayet Sayın Başkan. Talimatla dinlenen tanıkların ifadeleri birer paragraf. Hiçbir soru yok. Bu tanıklar şüpheli sıfatıyla sanıkla beraber bu sandalyeye oturmalıydı.”

Av. Türkan Aslan “Geçen celse sanığa sorulacak soruları bu celseye bıraktığımızı söylememize rağmen sanık yok burada” dediğinde Mahkeme Başkanı “Soruları kendiniz soracaksınız.” dedi.

Bu aşamada SEGBİS ekranından, sanığın, ellerinin başının arkasında olduğu ve oldukça rahat bir oturma şekliyle yargılama faaliyetini izlediği görüldü. Salondan bu görüntüye karşı tepkiler geldi. Mahkeme Başkanı, avukatların ve salonun tepkisine karşı “SEGBİS’le kayıt yapılıyor. Uyarıyorum suç içeren söz ve davranışlarda bulunmayın. Hakkınızda işlem yapılır” şeklindeki uyarıyı tekrarladı. Bu uyarının duruşma boyunca sık sık tekrarlandığı gözlendi.

Av. Türkan Aslan, sanığın duruşma salonuna getirtilerek yargılamanın öyle devam etmesi gerektiğini beyan etti.

Bu arada müşteki avukatlarından Gurbet Uçar söz alarak kendisinin katıldığı başka bir uyuşturucu dosyasında, Mahkeme Başkanı olarak göstermiş olduğu özenin aynısını bu dosyada da göstermesi gerektiğini, bu dosyanın özel bir dosya olduğunu belirtti.

Mahkeme başkanı müşteki avukatlarının bu aşamaya kadar olan talepleri ve baro başkanlarından gelen katılma taleplerine ilişkin görüşü için savcılık makamına söz verdi. Savcılık makamı katılma taleplerinin reddi ile diğer taleplerin takdirinin mahkemede olduğunu söyledi.

Mahkeme Heyeti İzmir Barosu’nun katılma talebi dışında tüm katılma taleplerini oybirliği ile reddetti. Sanığın bizzat duruşmada hazır edilmesi talebi ile yetki belgeli avukatların isimlerinin tutanağa geçirilmesi talebi de reddedilen talepler arasındaydı.

Bu arada Bingöl Baro Başkanı söz alarak, duruşma salonunda hazır ve yetki belgeleri bulunan avukatların isimlerinin tutanağa geçirilmesi talebinin reddi kararının, mahkeme tarafından gerekçeli olarak açıklanması gerektiğini belirtti.

Mahkeme Başkanı salona seslenerek “Yetki belgesi verilen avukatlara çapraz sorgu için söz hakkı vermeyeceğim, sadece vekaletnamede adı geçen avukatlara soru sorma ve söz hakkı vereceğim.” diyerek açıklama yaptı.

Bu arada İzmir Baro Başkanı söz alarak; bu durumda duruşmaya beş dakika ara vermeleri gerektiğini, katılan avukatları olarak iyi bir yargılama yapılamayacağına dair endişeleri olduğunu ve yargılamaya nasıl devam edecekleri konusunda karar vermeleri gerektiğini belirtti.

Duruşmaya beş dakika ara veridi. Katılan avukatları duruşma salonu dışına çıkarak karar vermek üzere bir araya geldiler. Duruşmaya verilen beş dakika ara sonrası katılan vekili ve İzmir Baro Başkanı Av. Özkan Yücel “Tarafların yetkilerini kısıtlayan tutumunuz nedeniyle tarafsız ve bağımsız bir yargılama yapılacağına dair endişelerimiz var. Bu yüzden öncelikle heyetinizin yargılamadan çekilmenizi talep ediyor, mahkeme heyetinizi reddediyoruz.” dedi.

Katılan vekili Av. Türkan Aslan söz alarak “Av. Özkan Yücelin talebine katılıyoruz. Bu ülkede ülkücülerin suç işleme özgürlüğü yok. Savcılık makamı berbat bir soruşturma yürüttü. Bu sanığın arkasındaki SADAT bağlantısı araştırılmalı…Kovuşturma sürecindeki yaklaşımınız soruşturma sürecinden farklı değil . Sayın Mahkemenizin tarafsızlığını sağlamadığını düşünerek, mahkemenin tamamının reddini talep ediyoruz.” dedi.

Mahkeme Başkanı; duruşmaya SEGBİS’le katılan sanığa seslenerek bir sonraki duruşmaya “SEGBİS’le mi katılmak istersin yoksa gelecek misin “ diye sordu.

Bu soru üzerine duruşma salonundan tepki sesleri yükseldi. Katılan vekilleri de bu soru üzerine tepki gösterdiler.

Sanık kendisine yöneltilen soru üzerine söz aldığında “Salondaki katılanlar…gösteriyor ki HDP binaları bir terör yuvasıdır ve hepsi teröristtir. Beni yargılamanız ayıptır…ceza alacaksam da HDP kapatma davası yüzünden sizden tahrik indirimi istiyorum” dedi. Sanık SEGBİS’le bağlandığı ve konuşması sırasında salondan tepkiler geldiği için beyanları anlaşıldığı kadar rapora aktarılabildi. Yine sanığın konuşması sırasında tam olarak kime yöneltildiği anlaşılamayan “belanız olurum..” cümlesi duyuldu.

Bu sırada söz alan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin söz alarak “Bu katiller Türk Yargısından daha güçlüdür. Bu duruşmanın bize anlattığı budur. Sanık sizleri de tehdit etti.. Sizin için de üzülüyorum.” dedi.

Mahkeme heyeti katılan vekillerinin reddi hakim taleplerini değerlendirmek üzere karar verilmesi için dosyayı, mahkeme heyetinin bu konuda yazılı görüşü ile birlikte İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderileceğini açıklayarak ara kararları okudu.

 ARA  KARARLAR

1-Mahkeme Heyetinin davadan çekinmesi istemlerinin hakimin reddi sebepleri bulunmadığından reddine,

2-Mahkeme Heyetinin-Başkan ve Hakimlerin reddi istemleriyle ilgili olarak karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkeme Heyetinin yazılı görüşüyle birlikte değerlendirilmek üzere İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine,

3-Tanıklar Metin Dönener, Fisun Güreli, Özkan Gökkaya, Zuhal Mandacı, Sıla Yılmaz, Toygar Yavuzcan, Özge Yavuzcan, Gülay Yıldıran, Hacay Yılmaz, Derya Özgen, Görkem Ömer Arslan, Hande İriş, Yasin Filiz, Hüseyin Sarıcan, Nurgül Gencer ve Nuri Gencer’in yeniden zorla getirilmelerine,

-Bu celse yoklaması yapılan ve hazır olan tanıklara bir dahaki celse duruşmada hazır bulunmaları hususunda ihtarat yapılmasına, (ihtarat yapıldı)

4-Katılanlar vekili Av.Türkan Aslan Ağaç’ın 31/10/2021 tarihli dilekçesindeki sanığın gözaltı sürecinde emniyete girdiği, üst aramasının yapıldığı, nezarethaneye alındığı, ifadesinin alındığı, parmak izinin alındığı, sağlık muayenesi için hastaneye götürüldüğü anlara ilişkin gerek güvenlik kamera kayıtlarının, gerekse emniyet görevlileri tarafından haricen alınan görüntü kayıtlarının, ayrıca sanığın gözaltına alındığı esnada Tezol İş Hanı Önünde bulunan emniyet görevlileri tarafından alınan görüntü kayıtlarıyla gözaltı aracı içinde yapılan görüntü kayıtlarının ham haliyle Mahkememize gönderilmesi için İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmasına,

5-(4) no.lu ara karar yerine getirildikten sonra önceki celse verilen (7) ve (8) no.lu ara kararda belirtilen kayıtlar ve (4) no.lu ara kararda belirtilen kayıtlarla ilgili olarak bilirkişi raporu alınması hususunda karar verilmesine,

6-Katılanlar vekili Av. Türkan Aslan Ağaç tarafından sunulan 29/12/2021 ve 31/01/2022 tarihli dilekçelerdeki kovuşturmanın genişletilmesi istemleriyle ilgili olarak Mahkemeye Heyetinin reddi istemiyle ilgili olarak İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bir karar verildikten sonra karar verilmesine,

7-Bu celseye ilişkin SEGBİS kayıtlarının bir bilirkişiye çözümünün yaptırılarak tutanak haline getirilip dosyaya konulmasına,

8-Bu celseye ilişkin SEGBİS kayıtlarının bilirkişiye çözümü yaptırıldıktan sonra duruşma sırasında suç içeren söz ve davranışlarda bulunanların tespiti durumunda bunlarla ilgili olarak gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,

9-Duruşma sırasında Bilgi İşlemden bir görevlinin duruşma boyunca hazır bulundurulması için İzmir Adliyesi Bilgi İşlem Müdürlüğüne yazı yazılmasına,

10-Katılanlar Süleyman Poyraz ve İbrahim Poyraz’ın tutuklu/hükümlü olduklarından duruşma gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurulmaları için ilgili Ceza İnfaz Kurumlarına yazı yazılmasına,

11-Katılan Kamuran Poyraz tutuklu/hükümlü olduğundan tahliye edilmediği takdirde bir dahaki celse SEGBİS ORTAMINDA hazır bulundurulması için ilgili CEza İnfaz Kurumuna yazı yazılmasına,

12-Duruşma günü Mahkememiz ve çevresinde güvenlik önlemi alınması için İzmir Adliyesi Polis Amirliğine yazı yazılmasına,

13-Sanığa yüklenen suçun niteliği, eylemin 5271 Sayılı CMK’nun 100/3. maddesinde sayılanlardan oluşu, kanıt durumunda sanık lehinde herhangi bir somut değişikliğin olmayışı, mevcut kanıt durumuna göre adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalması, tutuklama tedbirinin mevcut kanıt durumu ve yüklenen suç için kanunda ön görülen cezanın tür ve süresine göre ölçülü olması nedeniyle sanığın TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA,

-Duruşma gün ve saatinde BİZZAT MAHKEMEMİZDE hazır bulundurulması için cezaevi müdürlüğüne yazı yazılmasına,

-Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildiğinin yakınlarına bildirilmesine,

-Sanığa tutukluluk halinin devamı kararına mahkememize göndereceği bir dilekçe ya da tutanağa bağlanmak kaydıyla cezaevi müdürüne yapacağı bir beyanla İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilebileceği hususunun ihtarına, (ihtarat yapıldı),

-Sanığın tutukluluk halinin 27/05/2022 ve 24/06/2022 günü gözden geçirilmesine,

-Bu nedenle duruşmanın 18/07/2022 günü saat 09.00’a bırakılmasına oybirliği ile karar verildi.

 

DURUŞMA SONRASI

Duruşma çıkışında, İzmir Adliyesi C kapısı önünde yine çok sayıda avukat, Baro Başkanları Milletvekilleri ve HDP temsilcilerinin katılımıyla bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında söz alan konuşmacıların açıklamalarındaki ortak vurgu, bu cinayetin arakasındaki gerçek faillerin açığa çıkması gerektiği ve bu güçler açığa çıkmadığı takdirde, ülkede yaşayan kimsenin can güvenliğinin olamayacağı yönündeydi. Yapılan basın açıklaması sırasında çevrede birçok sivil polisin olduğu ve açıklamaya katılan kişilerin kimlik bilgisinin telsizle iletildiği gözlendi.

 

İHGD Dava İzlem Grubu