28 Şubat günü Türk hükümet yetkilileri tarafından yapılan “mültecilerin Avrupa’ya geçişlerine müdahale edilmeyeceği” yönlü açıklamanın basın yayın organlarında duyurulmasının ardından mültecilerin hızla Avrupa sınır kapılarına ulaşmaya çalıştıkları gözlemlenmiştir. İHD Mamrmara Bölgesi şubeleri olarak Bu yolculukları ve sınırda bekleyişleri sırasında ciddi sorunlarla karşılaştıklarına dair haberlerin kamuoyunda duyulması üzerine olayı yerinde gözlemlemek, mültecilerden ve yetkililerden bilgi almak, tespit edilen sorunları yetkililere duyurarak çözüm üretilmesine aracı olmak ve yine tespitleri kamuoyuna duyurarak mültecilerin yaşadıkları sorunlara toplumsal duyarlılık geliştirmek amaçlanmıştır.
29 Şubat Cumartesi ve 1 Mart Pazar günlerinde, İstanbul Şube yönetici ve üyeleri ile Çocuk Komisyonu üyelerinden oluşan iki ayrı heyet Kapıkule, Pazarkule, Bosnaköy ve İpsala sınır kapılarında ve 1 Mart günü Çanakkale Şube üye ve yöneticilerinden oluşan bir heyet Ayvacık, Assos bölgesinde incelemelerde bulunmuştur.
29 Şubat Cumartesi ve 1 Mart Pazar günlerinde İstanbul Şube yönetici ve üyelerinden oluşan iki ayrı heyet mültecilerin kara yolunu ve Meriç Nehri’ni kullanarak Avrupa’ya geçişi için kullandıkları güzergah ve sınır kapıları olan Kapıkule, Pazarkule, İpsala sınır kapılarında ve Bosnaköy civarında gözlem ve incelemelerde bulunmuştur.
Yine Çanakkale Şube üye ve yöneticilerinden oluşan bir heyet 1 Mart günü, Ayvacık, Assos bölgesinde mültecilerin deniz yolunu kullanarak Avrupa’ya geçiş yapmaya çalıştığı noktalarda incelemelerde ve gözlemlerde bulunmuşlardır.
Heyetler, gözlem yanında mültecilerle ve fırsat buldukça resmi görevlilerle de görüşmeler yapmış, durum hakkında bilgi almıştır.
Görüşülen mültecilerin çoğu savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındıklarını; ancak, bulundukları illerde yoksulluk çektiklerini, çalışma izni verilmediğini, iş bulamadıklarını, iş bulsalar dahi maaşlarını alamadıklarını, yaşam alanlarında kötü muameleye ve ayrımcılığa maruz kaldıklarını, kimliklerinin verilmediğini, sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanamadıklarını, her an savaş bölgesine sınır dışı edilme korkusu yaşadıklarını bu nedenle Avrupa’ya gitmek istediklerini, televizyondan hükümetin sınır kapılarını açtığını duyunca da hemen en yakın sınır kapısına geldiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca, sınıra geldiklerinden bu yana hiçbir ihtiyaçlarının karşılanmadığını ve çevrede bulunan ağaçları yakarak soğuktan korunmaya çalıştıklarını, sık sık (iki saate bir/ 5 dakikada bir) Yunanistan tarafından üzerlerine gaz bombası atıldığını, bu nedenle özellikle çocukların ve yaşlıların hastalandığını, çıkan arbede nedeniyle yaralananlar olduğunu, sağlık hizmeti alamadıklarını söylemişlerdir.
Raporun tamamı için:
Mültecilik Haktır: Marmara Bölgesi Sınırdaki Mülteciler Raporu