Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen “20 Haziran Dünya Mülteciler Günü”nde, dünyada ve Türkiye’de mülteciler görmezden gelinmeye devam ediyor.
Son bir yıl içinde, dünyada gelişen olaylar nedeniyle, mülteci ve yerinden edilmiş insan sayısı 42 milyon kişiye ulaşmıştır. 16 milyon mülteci, 26 milyon ülke içinde yerinden edilmiş insan, bugün evlerinden ya da yurtlarından kaçarak, güvenliklerini sağlamak için yollara düşmüştür. Artık 42 milyon kişi için insan onuruna yakışır ve insan hakları standartlarına uygun çok daha ciddi koruma mekanizmalarının harekete geçirilmesi için alarm zillerinin çalma vaktidir.
Son dönemde, özellikle Afganistan, Pakistan, Irak, Somali, Sudan ve Sri Lanka’da yaşanan yoğun insan hakları ihlalleri sebebiyle binlerce insan,
başta komşu ülkeler olmak üzere, dünyanın dört bir yanına kaçmak zorunda kalmıştır. Bu kişilerden Türkiye’ye sığınanların sayısı ise Nisan
2009 sonu itibariyle, geçen yılın aynı dönemine göre, %47 oranında artmıştır. Bugün itibariyle BMMYK Türkiye Temsilciliği’ne kayıtlı mülteci ve
sığınmacıların toplam sayısı 19.000’e yaklaşmıştır. Ülkemizde sığınma talebinde bulunanların büyük bölümü komşularımız Irak (10.000 kişi) ve
İran (5.800 kişi) uyrukludur.
Türkiye’deki 19.000 civarındaki mülteci ve sığınmacıya karşılık, Suriye’de 1.100.000, İran’da ise 980.000 mülteci ve sığınmacı vardır. Buna karşılık, Türkiye’de hem mevzuattan hem de uygulamalardan kaynaklanan birçok sorun, sığınmacılara yönelik ”insan onuruna yakışır” bir koruma sağlanmasını engellemektedir. Koruma koşulları bu alanda yapılan birçok toplantı ve projeye rağmen iyileştiril(e)memiştir.
Türkiye açık bir şekilde uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemekte ve sığınmacı ve mültecilerin haklarını ihlal etmektedir. Geçtiğimiz yıl içerisinde arka arkaya yayınlanan uluslararası raporlar bu durumu gözler önüne sermekte ve Türkiye “mülteciler için en kötü ülkelerden birisi” ilan edilmektedir .
Bu insanlık dramına daha fazla seyirci kalınmamalı ve Türkiye insanlık adına üzerine düşen yükümlülükleri vakit geçirmeden yerine getirmelidir.
Biz, aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak;
- Sığınmacıların iltica prosedürüne erişimleri önünündeki engellerin kaldırılmasını
- “Misafirhane” olarak adlandırılan gözetim yerlerinin acilen STK’ların erişimine açılmasını;
- Sığınmacı ve mültecilerin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası Kanunu kapsamında güvence altına alınmasını;
- Sığınmacı ve mültecilere yönelik ikamet harcı uygulamasının kaldırılmasını;
- Ve bu alanda önemli bilgi ve deneyim sahibi olan, sığınmacı ve mültecilere etkin destek sunan sivil toplum kuruluşlarının “akreditasyon uygulaması” adı altında İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ve BMMYK ortaklığında yürütülen toplantılara alınmama uygulamasına son verilmesini
talep ediyoruz.
Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd)
İnsan Hakları Derneği (İHD)
İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD)
İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD)
İnsan Hakları ve Mazlumlarla Dayanışma Derneği (Mazlum Der)
Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci Der)
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi (Amnesty International)