Yunanistan
• AB Göç Eylem Planına ödenek sağlayabilir
Basın kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 31 Ağustos’ta Vatandaşı Koruma Bakanlığı’nda yapılan toplantıda yasadışı göçmenler için kullanılacak gözaltı merkezlerinin inşaatına uygun arazilerin araştırılması için bir ekip kuruldu. Geçtiğimiz ay Avrupa Komisyonu’na sunulan göç yönetimine ilişkin eylem planı çerçevesinde Yunanistan, biri Attica’da, diğeri ise Kuzey Doğu Yunanistan’daki Evros’ta her biri 500 kişiye kadar kapasiteli iki gözaltı merkezi inşa etmeyi planlıyor. Sınır dışı edilmeyi ya da iltica başvurularının sonuçlandırılmasını bekleyen göçmenlerin çoğu hücrelerde tutuluyor. Günde ortalama 4,000 mültecinin hücrelerde tutulduğu tahmin ediliyor. Yunanlı yetkililer, AB’nin ihtiyaç duyulan ödeneği sağlaması ardından yeni merkezlerin bir sene içerisinde inşa edileceğini umuyor. Eylem planındaki diğer teklifler ise, Evros, Dodecanese (On iki Adalar) ve Midilli’de yeni bir iltica hizmeti, geri dönüş programları ve çocuklar dahil olmak üzere hassas durumdaki göçmenlere yardım yapılarının oluşturulacağı ilk kabul merkezlerinin kurulmasını içeriyor.
(4 Eylül, Kosmos toy Ependyti / 5 Eylül, Kathimerini / 6 Eylül Financial Box)
• Belediye Seçimlerinde Oy Kullanacak Göçmenlerin Sayısı Tahminlerin Altında
Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek belediye seçimlerine, 12,762 yabancı ve Yunanlı göçmenin oy vermek üzere kayıt yaptırdıkları bildirildi. Bu sayı, İçişleri Bakanlığı’nın ilk tahminlerinin çok altında kalıyor. Kayıt için başvuru tarihinin sona ermesi ardından seçmen kütüğüne kayıt yaptırmaya hakkı olan 190,000 göçmenin yalnızca 10,097’sinin kayıt yaptırdığı öğrenildi. Öte yandan bu kişilerin neredeyse yarısı belgelerle ilgili sorunlar sebebiyle oy kullanamayacak. Çoğu Hırvat, Pakistanlı ve Bangladeşli olan 1,942 göçmen Kasım’daki seçimlerde oy kullanmak üzere Atina Belediyesi’ne kayıt oldu.
(6 Eylül To Vima, Chrimatistirio/ 7 Eylül, Eleftherotypia, Ta Nea, Naftemporiki, Ethnos, Kerdos, Imerissia, Financial Box, Avgi, Chrimatistirio, http://tvxs.gr)
• Göçmenler, Patras’daki eski tren deposundan tahliye edildi
Asya ve Afrika kökenli yaklaşık 160 göçmen, geçtiğimiz aylarda mesken edindikleri Patras’daki Aghios Andreas bölgesindeki eski tren deposundan 8 Eylül sabahı tahliye edildi. Valilik Konseyi’nin geçtiğimiz Haziran’da mülteciler için hazırlıklar olmadan polis operasyonu gerçekleştirilmemesine ilişkin verdiği karara rağmen polisler göçmenleri dağıtarak, göçmenlerin bir çoğunun şimdi barınaksız sokakta kalmasına sebep oldu. Köprü altlarında, sahillerde ve parklarda geceleyen Patras’ın çeşitli bölgelerine ‘demir atmış’, Afgan, Pakistanlı ve Somalili ağırlıklı olan yaklaşık 700 yasadışı göçmenin durumu kötüleşmeye devam ediyor. Bu göçmenlerin çoğu İtalya’ya giden bir feribota binebilmek üzere traktörlere atlamak için an kolluyor. Öte yandan, şehirdeki göçmenler için kabul koşulları meselesi, 2009 yılında bir kabul merkezi açılması fikrinin yerel halkın tepkisini çekmesi neticesinde askıya alınmıştı.
(11 Eylül, Dromos/12 & 13 Eylül, Kathimerini/ 14 Eylül, Ethnos)
• Igoumenitsa’daki Göçmen Grupları arasında Çatışma
9 Eylül gecesi, kuzey batıdaki Igoumenitsa limanı yakınlarında Afgan ve Somalililer arasında çıkan çatışmaya yaklaşık 180 göçmen katıldı. Birbirlerine taş ve sopalarla saldıran gruplar, üç araçta ve limanın altyapısında kısmi hasara neden oldu. Şiddet eylemleri, Somalili bir grubun, Afganların ağırlıklı olduğu bir bölgeye yerleşmeye teşebbüs etmeleri üzerine patlak verdi. 40 göçmen karakola alınırken bölge savcısı, yerel otoriteleri Igoumenitsa şehrinin üç bölgesinde, yani şehrin merkez parkında, korularında ve liman civarındaki boş arazide yoğunlaşan 1,500 göçmene yönelik eylemler hakkında görüşmeye davet etti.
(11 Eylül, Eleftheros Typos)
• Göç Meseleleri için Yeni Bakanlıklar Arası Komite
Hükümet değişikliğinin ardından Yunan Başbakanı George Papandreou, 10 Eylül’de Selanik’te düzenlenen yeni Bakanlar Kurulu toplantısında, Çalışma Bakanı’nın koordinasyonu üstleneceği ve İçişleri, Dış işleri, Vatandaşı Koruma, Adalet ve Sağlık Bakanlıklarının katılımı ile göç meseleleri hakkında yeni bir komitenin kurulacağını duyurdu. Ayrıca yeni Çalışma Bakanı Louka Katseli, göçmenler, kadınlar ve gençler dahil olmak üzere özel sosyal grupların entegrasyonunu destekleyecek elverişli koşullara yönelik programlara finansman sağlayacak bir Sosyal Ekonomi Fonu’nun oluşturulacağını açıkladı.
(10 Eylül, Eleftheros Typos, Apogevmatini, Kathimerini/11 Eylül, Naftemporiki/ 12 Eylül Eleftherotypia)
• W2EU: Türkiye ve Yunanistan arasındaki Geri Kabul Anlaşması doğrudan geri göndermeye yol açabilir
‘Welcome to Europe’ (W2EU) organizasyonunun internet sitesinde yayınlanan bir makalede, Yunanistan ve Türkiye arasındaki geri kabul anlaşmasının uygulanmasının, göçmenlerin doğrudan işkence uygulayan ülkelere gönderilmesiyle sonuçlanabileceği dile getirildi. Organizasyon, haftada –sınır dışı edilmeye hazır– 20 göçmenin Türkiye’ye yakın bir Yunan Adası’na getirilerek, Midilli Adası yakınlarındaki Türk kıyısı Dikili’ye kabul edilmesinin planlandığına dair bilgi aldıklarını iddia etti. Göçmenler Dikili’den İzmir’deki gözaltı merkezine getirilecek; oradan Ankara veya İstanbul’a nakledilerek iki hafta içerisinde ilgili menşe ülkeye sınır dışı edilecekler. W2EU ayrıca, resmi yolcu uçuşları kullanılarak İstanbul’dan Kabil’e uçakla sınır dışı gibi faaliyetlerin Türkiye’de halihazırda her hafta yürütüldüğünü bildirdi.
(13 Eylül, http://w2eu.net/2010/09/13/from-lesvos-to-kabul)
• Şiddet Eylemleri Aghios Panteleimonas’daki Irkçı Gerginliği Arttırdı
Atina merkezindeki Aghios Panteleimonas bölgesinde yakın zamanda gerçekleşen ve bölgedeki göçmenleri hedef alan çatışmalar ve olaylar, bölgedeki Yunan halkı ile göçmen nüfusu arasındaki gerginliğin arttığına işaret ediyor. Bu gerginliğin artmasında, önümüzdeki günlerdeki yerel seçimlerde Atina Belediye Başkanlığı için aday gösterilen iki adayın, yasadışı göçmenlerden ‘temizlenmiş’ bir Atina hedefini öncelik olarak sunmasının da payı var. Aghios Panteleimonas sakinleri 20 Eylülde, bölgedeki büyüyen göçmen nüfusunu propesto etmek üzere bir gösteri düzenledi. Öte yandan BM Mülteci Örgütü, durum hakkındaki derin endişelerini dile getirdi ve yetkili mercileri bu olayları araştırmak ve gelecekte benzer olayların gerçekleşmesini engellemek üzere tüm gerekli tedbirleri almaya çağırdı.
(17 Eylül, Eleftheros Typos, Ta Nea, http://tvxs.gr, www.ethnos.gr, http://news.in.gr, ANA-MPA, www.tanea.gr, www.tovima.gr, www.skai.gr, kathimerini.gr, www.philenews.com, www.e-go.gr, www.capital.gr, ellas24.info, www.newsbeast.gr, www.cosmo.gr, www.i-live.gr, www.zougla.gr, pulse.gr, www.inews.gr, www.voria.g,)
• Evros’daki Gözaltı Merkezleri Toplama Kamplarını hatırlatıyor
‘To Pontiki’ gazetesinde yayınlanan röportajda, Evros bölgesindeki 5 sınır izleme karakolundaki gözaltı koşullarının, toplama kamplarını anımsattığına dikkat çekildi. Günlük ortalama 250 yasadışı göçmenin yakalanması ve sayıların gitgide artması sebebiyle, beş gözaltı merkezinin hepsi tıka basa doldu. 300 kişi kapasiteyle inşa edilen Fylakio gözaltı merkezinde şuanda 600 göçmen tutuluyor. Rodopi’de, eski bir depodan dönüştürülen 250 kişi kapasiteli Venna merkezinde de 500 göçmen dehşet verici koşullarda tutulmakta. Filizlenen duruma müdahale etmek üzere Kilise’nin yardımlarıyla Dikaia’da yeni bir merkez inşa edilecek.
(16 Eylül, To Pontiki)
• İngiltere, Yunanistan’a Sığınmacı göndermeyi durdurdu
İngiltere Sınır Ajansı (UKBA) 20 Eylül’de, Dublin Düzenlemesi kapsamında Yunanistan’a sığınmacı gönderilmesini askıya aldığını duyurdu. Derhal yürürlüğe giren karar ile, bekletilen yaklaşık 1,300 dosya ve tüm yeni başvuru dosyaları Yunanistan’da değil, İngiltere’de işleme tabi tutulacak. Bu karar, Yunanistan’ın ‘bozuk iltica sistemine’ geri gönderilmesi planlanan herkesi rahatlatacak.
(20 Eylül, ncadc.wordpress.com)
• Mülteci Örgütünden Kriz Uyarısı
BM Mülteci Örgütü 21 Eylül’de, yasadışı göçmenlerin sığınma talebiyle Yunanistan’a akın etmesi sonucunda ortaya çıkan ‘insanlık krizini’ frenlemek üzere AB’yi Yunanistan’a yardım etmeye çağırdı. BMMYK sözcüsü Adrian Edwards, ‘Avrupa Birliği otoriteleri, durumun daha da kötüleşmesini önlemek için Yunanistan’a acil yardım temin etmelidir’ dedi. BMMYK’nın yorumu, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Yunanistan’ı ‘mültecileri korumaya ilişkin en temel sorumluluklarını düpedüz gerçekleştirmemekle’ suçlamasının hemen bir gün ardından geldi.
(24 Eylül, AthensPlus)
• Yunanistan’da İltica Reformunun ertelenmesi kabul edilemez
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Yunan Hükümeti’nin ülkedeki bozuk iltica sistemine reform sözünü yerine getirmemesinin, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Avrupa Komisyonu’nun müdahalesine ihtiyaç doğurduğunu ifade etti. Halihazırda 1 Eylül 2010’a ertelenen acil durum reformlarına ilişkin bir başkanlık kararnamesi, yeni hükümet değişikliğinin ardından bir kaç ay daha ertelendi. Sistemin baştan sona reformuna ise, 2011 sonundan önce başlanması mümkün görünmüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü Mülteci Programı yöneticisi Bill Frelick, ‘Resmi taahhütlerine rağmen Yunan Hükümeti mültecileri korumaya ilişkin en temel sorumluluklarını açıkça yerine getirmemektedir’ dedi. ‘Bir hükümetin mültecilere koruma sağlayamaması ya da buna istekli olmaması halinde BM mülteci örgütü bu korumayı sağlama yetkisine sahiptir. Örgüt, devreye girmeli ve iltica taleplerini değerlendirme görevini üstlenmelidir.’ Ertelenen başkanlık kararnamesi, bekleyen 45,000’den fazla dosyanın sonuçlandırılmasını ve reddedilen iltica talepleri için kusurlu temyiz usullerinin eski haline getirilmesini hedeflerken, daha önemli reformları kapsamıyor. Kararname yürürlüğe girmeden önce yeni Vatandaşı Koruma Bakanı, Maliye Bakanlığı, Danıştay ve Cumhurbaşkanı tarafından gözden geçirilecek. İşlevsel bir iltica sisteminin oluşturulmasına yönelik önemli reformlar arasında, 2011 sonlarında faaliyete başlayacağı tahmin edilen ve talepleri inceleyecek yeni bir kurum ile daha etkin temyiz usullerinin hayata geçirilmesi de yer alıyor. Ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü bunların da ertelenebileceğini ifade etti.
(21 Eylül, Bikya Masr)
• Vatandaşı Koruma Bakanı, İltica Usullerine ilişkin Başkanlık Kararnamesini imzaladı
Vatandaşı Koruma Bakanı Christos Papoutsis 24 Eylül’de, üçüncü ülke vatandaşlarına ve vatansızlara mülteci statüsü veya ikincil koruma verilmesine hakkındaki usullere ilişkin Başkanlık Kararamesi taslağını imzaladı. Kararname taslağı, diğer dört yetkili Bakanlıkça (İçişleri, Adalet, Sağlık, Maliye) imzalanmıştı. Yeni usuller, iltica işlemlerinin sonuçlandırılması için bir zaman çerçevesi belirleyecek: hızlandırılmış işlemler için bu süre üç ay iken, normal işlemler için altı ay olacak. Birinci inceleme aşaması bakımından üç aylık işlemler için yetkili otorite Polis Müdürlükleri, altı aylık işlemler için yetkili otorite ise Kamu Düzeni Genel Sekreterliği olarak kabul edilecek. Ayrıca yeni Kararname, ikinci aşama incelemeleri kapsamında başvuruları inceleyecek Temyiz Komitesi’ni yeniden tayin ederken, polis bu komitelere dahil edilmeyecek. İltica taleplerinin ülke genelinde üçüncü ülke vatandaşlarının yoğun olduğu bölgelerdeki 14 Polis Dairesi’nde incelenmesi planlanıyor.
(24 Eylül, enet.gr,news.ert.gr / 25 Eylül, Avgi, Express, /26 Eylül, Logos, Eleftherotypia)
• Gönüllü Geri Dönüş için 1,000 Göçmen Başvurdu
Yunanistan’da Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından yürütülen bir gönüllü geri dönüş programı çerçevesinde son iki ayda 250 göçmen anavatanlarına geri döndü. Kısa zaman içinde 180 göçmen daha geri dönüş yapacak. Bu kişilere 300 Avro ve biletleri temin edilecek. Yunanistan’daki IOM Misyon Başı Daniel Esdras, halihazırda 1000’den fazla göçmenin, düzgün yaşam koşulları arayışıyla gönüllü geri dönüş için başvurduğunu açıkladı. Yunanistan’daki koşulların çok zor olması nedeniyle Esdras, ‘Çoğu göçmen için bu bir onur meselesi oldu’ dedi.
(27 Eylül, Eleftherotypia, Ethnos, e-go.gr)
• Yasadışı Göçmenlerin %82’sini AB’ye Yunanistan üzerinden geliyor
İkinci aşama incelemelerinde bekletilen 47,000’den fazla iltica talebi ile ilk aşama incelemelerinde bekleyen yaklaşık 5,000 başvuru sebebiyle Yunanistan, güvenilir bir iltica sistemine sahip olamaması bakımından ağır eleştirilere odak oldu. Yunan otoritelerinin AB’ye bakış açısı da benzer yönde: ‘Dış sınırlarından AB’ye giriş yapan yasadışı göçmenlerin %82’sinden fazlası, yani son derece fazla sayıda yasadışı göçmenle ilgilenmemiz gerektiği göz önüne alınırsa, göçmenler için iyi organize edilmiş bir iltica ve kabul sistemi oluştursak dahi, uluslararası ve Avrupa’ya karşı yükümlülüklerimizle tutarlı hareket edemeyiz.’ Bilhassa Ege Denizi olmak üzere deniz sınırlarından gelen göçmen akınlarının %65 oranında düşmesine rağmen kara sınırı Meriç’den, özellikle Kastanies-Nea Vyssa bölgesinden gelenlerin sayısı %48 arttı.
(27 Eylül, Eleftherotypia)
İspanya:
• Fas ve İspanya arasında bir İşçi Yönetimi Anlaşması imzalandı
Fas Çalışma Teşviki Örgütü (ANAPEC) ve Huelya Yabancı İşçiler Kurumu (FUTEH), 17 Eylül’de Cartaya’da (Kuzey İspanya), Huelva’ya gelen Faslı göçmen işçi akınlarının yönetimine ilişkin bir anlaşma imzaladı. ANAPEC’in genel müdürü Hafid Kamal ile Cartaya belediye başkanı ve FUTEH işverenler kurulu başkanı Antonio Milan Jaldon tarafından imzalanan anlaşma, işgücü alanındaki Fas-İspanya işbirliği kapsamında yer alıyor. Bu anlaşma aynı zamanda 2006 yılında ANAPEC ve Cartaya şehir konseyi arasında imzalanan anlaşmayı genişletirken, Avrupa Birliği tarafından mevsimlik göçün geliştirilmesi için iyi bir uygulama modeli olarak gösterildi. ANAPEC anlaşmanın, işverenlerin menşe ülkelerinden mevsimlik işçi seçimine aktif katılımları sayesinde yasadışı işçi göçünün önüne geçmeyi hedeflediğini bildirdi. Anlaşma ayrıca kültürlerarası uzlaşma sistemi ve entegrasyon için mesleki eğitimin ve dil eğitiminin ana unsur olarak teşvik edilmesiyle, İspanya’daki işçilere yardımcı olmayı da amaçlıyor.
(19 Eylül, http://www.english.globalarabnetwork.com/201009197289/Economics/morocco-spain-sign-agreement-on-workers-management.html )
Avrupa Birliği:
• AB Bakanlarından Göç için İşbirliği Vaadi
Roman azınlıkları sınır dışı etmeleri sonucunda eleştirilere maruz kalan İtalya ve Fransa liderliğinde, Altı AB hükümeti ve Kanada, 6 Eylül’de yasadışı göçle mücadelede işbirliğini canlandırmayı taahhüt etti. Göçten sorumlu Fransız Bakanı Eric Besson, 13-14 Eylül’de Brüksel’de gerçekleştirilecek AB bakanlar konferansı öncesinde düzenlenen toplantı ardından gerçekleştirilen basın konferansında, yetkililerin iltica ve göç başvuruları reddedilen kişileri ‘hızlandırılmış usuller’ kapsamında ele alma hususunda uzlaşmaya vardığını bildirdi.
Besson, İtalya İçişleri Bakanı Roberto Maroni ve Kanada İçişleri Bakanı Jason Kenney’in yanı sıra Yunanistan, İngiltere, Almanya ve AB Başkanlığını elinde bulunduran Belçika’dan katılan bakanlar tarafından desteklendi.
Toplantıya katılan yedi ülke, 2009 yılında 183,000’den fazla iltica talebi ile gelişmiş ülkelere yapılan toplam iltica talebinin yarısını almıştı.
(6 Eylül, http://www.google.com/hostednews/afp/article/ALeqM5idnoYulQsEW8_YL_hcQuzx8mSww )
• Avrupa Komisyonu, Üye Devletlerin Roman Entegrasyon Fonlarını Nasıl Kullandığını İnceleyecek
Avrupa Komisyonu 7 Eylül’de Üye Devletlerin Avrupa Fonlarını nasıl kullandığını incelemek üzere bir Roman Görev Gücü oluşturdu. Teklif, Başkan Yardımcısı Adalet ve Temel Haklardan Sorumlu AB Komiseri Viviane Reding, İstihdam ve Sosyal İşlerden sorumlu AB Komiser László Andor ve İçişlerinden Sorumlu AB Komiseri Cecilia Malmstrom tarafından Fransa ve Avrupa’daki Romanların durumunun analiz edilmesi kapsamında yer alıyor. İlgili Komisyonların üst düzey yetkililerinin katılımıyla oluşturulacak Komisyon Roman Görev Gücü, Üye Devletleri Roman entegrasyonu için somut programlar yürütmeye sevk eden 7 Nisan tarihli (IP/10/407; MEMO/10/121) Komisyon tebliğinin Üye Devletlerce nasıl takip edildiğini inceleyecek. Görev Gücü, Üye Devletlerin Roman Entegrasyonuna tahsis edilen fonları kullanımını değerlendirecek ve bu fonların etkinliğini arttırmayı hedefleyecek. Görev Gücü’nün ilk tespitleri yıl sonunda Komiserler Heyeti’ne sunulacak. Komisyon, Avrupa Parlamentosu’nu ve Avrupa Konseyi’ni Görev Gücünün bulguları konusunda düzenli olarak bilgilendirecek.
(7 Eylül, http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/10/1097&format=HTML&aged=0&language=EN&guiLanguage=en )
• Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri: ‘Dublin Düzenlemesi’ Mülteci Haklarını Baltalıyor
Avrupa Konseyi İnsan Haklarından sorumlu Avrupa Komiseri Thomas Hammarberg, Dublin Düzenlemesi’nin uygulamada başarılı olmadığına dikkat çekerek, düzenlemenin gözden geçirilmesini istedi. Hammarberg, 22 Eylül tarihli beyanatında, ‘Avrupa ülkelerindeki iltica usulleri halen kusurludur – geliştirilmesi ve daha iyi uyumlaştırılması gereklidir. Dublin sistemi kapsamında, iltica başvurularının incelenmesine ilişkin sorumluluk, çoğu sığınmacının giriş yaptığı AB sınır devletlerine yüklenmiştir.’ dedi. Yunanistan ve Malta gibi ülkeler, kapasitelerini aşan sığınmacı sayılarından dolayı son yıllarda yeterli koruma sağlayamıyor. Komiser aynı zamanda ‘Yunanistan’daki büyük ölçüde işlevselliğini kaybeden iltica usullerinin, Dublin sisteminin çöküşünü getirdiğini’ vurgulayan Komiser, AB devletlerini, sığınmacıları iltica usullerine erişimde ciddi zorluklar yaşadıkları ve çeviri ve yasal yardım gibi temel teminatlardan yararlanamadıkları ülkelere geri göndermeyi durdurmaya çağırdı.
(22 Eylül, emm.newsbrief.eu/ 23 Eylül, Eleftherotypia)
• Uluslararası Af Örgütü: AB Romanları Kosova’ya Göndermeyi Durdurmalı
Uluslararası Af Örgütü, ‘Kosova bağımsızlığını kazandığından bu yana geri dönenleri kabul etmesi için AB Devletlerinin baskılarına maruz kalıyor. AB ülkeleri Roman ve diğer azınlıkların zorla Kosova’ya geri gönderilmesini sona erdirmeli’ dedi. 21 Eylül’de yayınladıkları raporda Uluslararası Af Örgütü, Romanların (çingenelerin) ‘çoğu zaman günün erken saatlerinde üstlerindeki kıyafetlerden başka birşeyleri olmadan’ Kosova’ya gönderildiklerini açıkladı. Geri döner dönmez ise ayrımcılık ve şiddet görmeye devam etme riskiyle karşılaşıyorlar. Kosova’nın 2008 Şubat’ında bağımsızlığını tek taraflı olarak ilan etmesinden bu yana, Kosovalı yetkililer AB üye devletlerinin geri dönecek kişileri kabul etmesi yönündeki gündengüne artan baskılarına maruz kalıyor. Uluslararası Af Örgütü, No Welcome Anywhere: Stop the Forcible Return of Roma to Kosovo başlıklı raporunda, Kosova’ya dönenlerin çok azına herhangi bir yardım sağlanırken, birçoğunun eğitime, sağlık hizmetlerine, konut ve sosyal yardımlara erişimde sıkıntı yaşadığını belirtti. Rapora göre çok az Roman iş bulabiliyor ve işsizlik oranları %97’ye varmış durumda. Uluslararası Af Örgütü Kosova uzmanı Sian Jones, AB ülkelerinin insanları zulüm veya şiddet tehdidi altında oldukları yerlere geri göndererek, uluslararası hukuku ihlal etme riski taşıdıklarını ifade etti.
(27 Eylül, BBC News)
• AB Romanların Sınır dışı ettiği gerekçesiyle Fransa’ya Dava Açmayı düşünüyor
Avrupa Komisyonu binlerce Romanyalı ve Bulgar Roman (çingene) göçmeni sınır dışı etmesi sebebiyle Fransa’ya dava açıp açmama konusunda karara varacak. Fransa’ya dava açılmasına ilişkin bir karar, Fransa’nın ciddi bir para cezası ödemeye zorunlu bırakılmasıyla sonuçlanabilir ve Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy için utanç kaynağı olabilir. Sınır dışı uygulamaları Brüksel ve Paris arasındaki tartışmayı alevlendirdi.
Üst düzey bir Avrupa Komiseri, yaşananları 2. Dünya Savaşı dönemine benzetti. Sonuç hem Brüksel hem de Paris için önem taşıyor. Fransa’nın eylemlerini utanç kaynağı olarak tanımlayan Avrupa Komisyonu, iddialarını geri çekeceğe benzemiyor. Yetkililer, dava açılacağından emin olduklarını belirtti. Ayrıca Fransa’nın ve birkaç diğer AB ülkesinin hareket özgürlüğüne ilişkin yasal AB teminatlarını kendi yasalarına aktarma adına yeterince girişimde bulunmadığına dikkat çekildi. Dolayısıyla Komisyon, Paris’i birkaç hafta içerisinde mevzuatını değştirme ihtiyacı konusunda uyarabilir, ya da uyarıyı birtakım diğer yaptırımlara yayarak etkisini azaltabilir. Daha sert bir ihtimal daha var – Paris’e AB Temel Haklar Şartı kapsamında ayrımcılık uygulamak sebebiyle dava açılabilir. Bu ihtimal, insan haklarının evi olarak ünlenen Fransa’nın imajı için eşi görülmemiş büyüklükte bir etki yaratacak. Her iki eylem de yüksek para cezalarıyla sonuçlanabilir; bu durum ise 2012 yeniden seçim kampanyaları düzenleyen Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin en son isteyeceği şey. Nitekim Komisyon bu iki seçeneği de düşünmüyor gibi görünüyor; Bir yetkili ‘İşlemler yıllar sürebileceğinden, Avrupa Adalet Divanı’na başvurmaktan kaçınacağız’ dedi.
(29 Eylül, BBC News)
• AB Parlamentosu Pakistanlı Yasadışı Göçmenlerin Geri Gönderilmesini Onayladı
Avrupa Parlamento’su 21 Eylül’de, yasadışı göçmenlerin Pakistan’a geri gönderilmesini kolaylaştıran bir anlaşmaya yeşil ışık yaktı. Onaylanması ardından Pakistan otoriteleri, AB’nin teknik yardımlarıyla birlikte vatandaşlarını geri kabul etmekle yükümlü tutulacak. AK’den edinilen bilgilere göre, 2008 yılında AB’de yasadışı olarak ikamet eden yaklaşık 13,000 Pakistan vatandaşı tutuklanmıştı. Bu anlaşma, yalnızca anlaşmanın yürürlük tarihinden itibaren AB’ye yasadışı olarak gelen Pakistan vatandaşlarına uygulanacak. Bu kişilerin işlemleri için bir geri kabul talebinin Pakistan tarafından 60 gün içinde cevaplanmaması halinde, talep kabul edilmiş olarak değerlendirilecek. Tüm transfer masrafları, bireyi sınır dışı eden devlet tarafından karşılanacak.
(Naftemporiki, Eleftherotypia, Kathimerini, 22 Eylül)
(Kaynak: BMMYK)