Yunanistan
• Yunanistan’da hapsedilen çocuklardan intihar girişimi
İnsan hakları savunucuları, Yunanistan’ın AB yasalarını ihlal ederek refakatsiz çocukları, çoğu zaman kötü koşullar altında hapsettiğini ortaya çıkardı. Uluslararası Af Örgütü, sığınmacıların ve yasadışı göçmenlerin gözaltı koşullarına ayrıntılarıyla değindiği raporunda, Atina’yı çocukları uzun süre hapsetme politikasından dolayı eleştiriler yağdırdı. Rapor, son derece kötü koşullarda hapsedilen çocukların bu durumu açlık grevleri ile protesto ettikleri, hatta bazılarının intihara teşebbüs ettiklerini açıkladı. Grubun Brüksel ofisindeki Başkanı Nicolas Beger, ‘Çocukların gözaltına alınması asla kabul edilemez. Çocuklar kötü koşullara tabi kalmamalı, uzun süre hapsedilmemelidir.’ dedi.’Yunanistan ekonomik sıkıntı yaşamakta ve çok sayıda göçmene maruz kalıyor; ancak bunlar çocukların bu şekilde muamele görmesi için mazeret kabul edilemez.’
2009 yaz aylarında Pagani göçmen gözaltı merkezinde yaklaşık 150 çocuk uzun ve kötü koşullar altında gözaltına alınmasını protesto etmek üzere açlık grevine başlamıştı. 200 refakatsiz çocuk, 150 kadın ve 50 küçük çocuk dahil olmak üzere 850’den fazla kişi, aşırı kalabalık ve sağlıksız koşullarda tutuluyordu. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Çocukların Hakları Ombudsmanı’nın ziyareti ardından yetkililer çoğunluğu çocuklu aileler ve refakatsiz çocuklardan oluşan 570 kişilik bir grubu serbest bıraktı. Uluslararası Af Örgütü Avrupa Komisyonu’na bir mektubunda AB idaresini Yunanistan’ın göçmen ve mültecilere, bilhassa da çocuklarına karşı olan yasal yükümlülüklerine uymasını sağlamak üzere harekete geçmeye çağırdı.
(27 Temmuz, http://euobserver.com/22/30545)
• İltica usullerinde değişiklikler
İltica alanında uzman kişilerin istihdam edileceği bağımsız bir iltica servisinin kurulması dahil Yunanistan’ın iltica sistemini iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi değişiklik gerçekleştirilecek. Normal ve hızlandırılmış (ağırlıklı olarak açıkça mesnetsiz dosyalar için) olmak üzere iki iltica usulü yürürlüğe girecek. Normal usulde karara bağlanma süresi 12 ay ile sınırlandırılacak. Bu sırada, halihazırda bekletilmekte olan 44,560 iltica başvurusu BMMYK temsilcilerinin de aralarında bulunduğu özel bir komite tarafından değerlendirilecek.
(2 Ağustos, Eleftherotypia)
• Dublin II yönetmeliğinin gözden geçirilmesi tek çözüm
AB’ye yasadışı olarak giren yabancıların %88’i Yunanistan üzerinden giriş yaparken, Yunan otoriteleri sığınmacıların Dublin II uyarınca Yunanistan’a geri gönderilmesine ilişkin günlük 80’den fazla talep alıyor. 2008 yılında Yunanistan diğer AB ülkelerinden 5,169 geri gönderme talebi almıştı; bu sayı geçen sene %50 üzerinde artış ile 10,830’e yükseldi. Yunanistan’ın bu meselenin üstesinden tek başına gelemeyeceği açık olduğundan, tek çözüm Dublin II düzenlemesinin gözden geçirilmesi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde halihazırda bekletilen Dublin II uyarınca Yunanistan’a geri gönderme uygulamasına itiraz eden davaların yanı sıra, AB’nin dönem Başkanı Belçika, AB’nin dış sınırlarındaki ülkeleriyle daha fazla dayanışma sağlamasına yönelik olarak Dublin II’nin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
(2 Ağustos, Eleftherotypia)
• Piraeus’da Frontex operasyon ofisi için anlaşma imzalandı
Vatandaşı Koruma Bakanı Michalis Chrysochoidis ve Avrupa Birliği’nin dış sınır güvenlik örgütü Frontex yönetici müdürü Ikka Laitinen 2 Ağustosta, Pireus’ta bir Frontex operasyon ofisinin açılmasına ilişkin bir anlaşma imzaladı. Resmi olarak 1 Ekim 2010’da açılacak ofis dış sınırlarda geliştirilmiş koordinasyon ve izlemenin yanı sıra güney doğu Akdeniz bölgesinde yasadışı göçün daha etkili biçimde kontrol altına alınmasını hedefliyor.
(3 Ağustos, Eleftheros Typos, Nafteboriki, Express, Chrimatistirio, Adesmeftos Typos, Avriani, Rizospastis, Aggelioforos, Typos Thessalonikis)
• Göçmenler fidye için kaçırıldı
Göçmenlerin başka göçmenler tarafından fidye için kaçırıldığı iki şaşırtıcı olay yaşandı. İlk olayda, 2009’da bir grup Pakistanlı tarafından kaçırılan 19 yaşındaki Pakistanlı genç, Tyrnavos bölgesinde bulundu. Gencin ailesinin fidye olarak talep edilen 15,000 Avro’yu ödemediği için öldürüldüğü belirlendi. İkinci olayda ise Nepal’den gelen iki genç göçmen, kişi başı 1,000 Avro ödeyene dek, Rethymno’da (Girit) Pakistanlılar tarafından tutsak edildi.
(3 Ağustos, Eleftheros Typos)
Bulgaristan
• Yunanistan ve Bulgaristan’a yasadışı göçmenlerde hızlı artış
Son üç ayda Yunan şehirleri Aleksandropoli (Dedeağaç) ve Evros Orestiada’da (Kumçiftliği) tutuklanan yasadışı göçmenlerin sayısı, geçen senelere oranla neredeyse %400 arttı. Yunanistan’ın deniz sınırlarındaki güvenlik tedbirlerinin sıkılaştırılması ardından, Bulgaristan ve Türkiye ile sınırları bulunan kuzey Yunan şehri Evros’un, Asyalı ve Afrikalı göçmenlerin ‘ana giriş kapısına’ dönüştü. Bölgedeki yasadışı göçmen konvoyları yaz aylarının gelmesiyle hızla artıyor. Dolayısıyla bu mevsimde yasadışı göçmenlere yönelik güvenlik tedbirleri ve sınır kontrolleri de güçlendiriliyor. Özellikle de Orestiada bölgesindeki polis bültenleri, Türkiye’den yasadışı gelen kişilerde; hem şişme botlarla Meriç üzerinden hem de kara sınırını geçerek gelenlerin sayısında rekor sayıya ulaşıldığını kaydetti. Sadece bu sene Temmuz ayında, Orestiada bölgesinde yakalanan yasadışı göçmenlerin sayısı 3727 olurken, geçen sene aynı dönemde yakalananların sayısı yalnızca 331 idi.
(4 Ağustos, Vesti.bg)
• Bulgar Sığınmacı Akınlarında Ani Düşüş
Helsingin Sanomat gazetesi, Finlandiya’dan sığınma talep eden Bulgarların sayısında geçen ay ciddi düşüş yaşandığını açıkladı. Finlandiya Göç Servisi, Haziran’da 121, Mayıs’ta ise 83 Bulgar sığınma talebinde bulunurken, Temmuz ayında bu sayının 28 ile sınırlı kaldığını belirtti. Bu azalmanın sebebi, diğer AB ülkelerinden gelen sığınmacıların haklarını sınırlandıran yeni bir yasal değişiklik. Yeni yasa uyarınca artık bir başvuru sahibinin kabul merkezinde kalmasına ve haklardan yararlanmasına, yalnızca başvurusu hakkında bir karar verilinceye dek izin veriliyor. AB vatandaşları tarafından yapılan sığınma başvurularının hemen hepsi, Birlikteki ülkelerin güvenli olmasına dayalı olarak reddediliyor. Bu sene, 430 Bulgar vatandaşı Roman Finlandiya’ya sığınma başvurusunda bulunarak, en büyük başvuru sahibi grubu oluşturdu. Öte yandan birçok Doğu Avrupalı Romanın Finlandiya şehirlerinde sokaklarda dilencilik ya da seyyar satıcılığa yönelmesi de tartışmalara yol açıyor.
(4 Ağustos, http://yle.fi/uutiset/news/2010/08/flow_of_bulgarian_asylum_seekers_drops_off_1878828.html?origin=rss)
Malta
• Hükümet göçmen tazminatları konusunda tavsiye bekliyor
Hükümet, kanuna aykırı olarak 18 aydan fazla gözaltında tutulduğu gerekçesiyle Cezayirli bir göçmene 12,000 Avro tazminat ödenmesini öngören Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına itiraz etmeyi düşünüyor. Bir İçişleri Bakanlığı sözcüsü, hükümetin temyize başvurmadan önce Başsavcının görüşünü alacaklarını açıkladı. Ayrıca, hükümetin diğer benzer davalardan haberdar olmadığını ve bildirimin mahkeme usullerinin ileri bir aşamasında ellerine ulaştığını da ekledi. Göçmen idari bir aksilik sebebiyle, hükümetin azami 18 aylık gözaltı politikasından bir hafta fazla gözaltında tutulmuştu. AİHM Salı günü, Khaled Louled Massoud’un 18 aydan fazla gözaltında tutularak özgürlüğünden ve güvenlikten mahrum bırakıldığına karar verdi. Mahkeme Malta’nın hukuk sisteminin başvuru sahibini keyfi gözaltından korumada başarısız olduğu ve davacının uzatılan gözaltı süresinin ‘yasalara uygun’ olarak kabul edilemeyeceği hükmüne vardı. Mr. Massoud, Strazburg’da Başsavcı Silvio Camilleri tarafından temsil edilen Malta hükümeti aleyhine dava açmıştı.
(Temmuz 28, http://www.di-ve.com/Default.aspx?ID=43&Action=1&NewsId=75015)
Fransa
• Fransa yasadışı Roman kamplarını kapatarak göçmenleri sınır dışı edecek
Fransa Başkanı Nicolas Sarkozy, gezgin ve Romanlara ait 300 yasadışı kampın boşaltılması talimatını verdi. Fransa’da yasadışı olarak yaşadığı tespit edilen kamp sakinlerinin sınır dışı edileceğini söyledi. Talimat, geçtiğimiz hafta Loire Valley kasabasında bir gencin vurularak öldürülmesi ardından gezginlerin polise saldırdığı isyanlara yanıt olarak verildi. Hükümet kampların suç yuvası olduğunu iddia ederken, eleştirmenler etnik azınlığın dışlandığını öne sürüyor. İçişleri Bakanı Brice Hortefeus, özel bir hükümet toplantısında ‘Önümüzdeki üç ay içerisinde kamp ve gecekondu alanlarının yarısı, yani yaklaşık 300’ü boşaltılacak’ dedi. Toplantı ardından yayınlanan başkanlık ofisi adına beyanatta yasadışı kamplar ‘yasadışı ticarete, son derece kötü yaşam standartlarına, çocukların dilencilik için istismar edilmesine, fuhuş ve suçlara yataklık yapan yerler’ olarak tanımlandı. Toplantı, Saint Aigan şehrine bağlı Loire Valley kasabasında balta ve demir sopalarla polis merkezine saldıran, ağaçları devirip arabaları ateşe veren bir düzine gezginin çıkardığı isyan hakkında görüşmek üzere düzenlenmişti. Görevliler isyanın, bir jandarmanın kontrol noktasından izinsizce geçen bir gezginin vurularak öldürülmesi ardından patlak verdiğini açıkladı. Sarkozy, şiddetten sorumlu olanların ‘ciddi şekilde cezalandırılacağına’ söz verdi. Ofis, ayrıca yasadışı Roman gezginlerin ‘kamu güvenliği’ sebepleriyle sınır dışı edilmesini kolaylaştıracak yeni mevzuatın taslağının bu sene sonuna kadar hazır olacağını duyurdu.
(28 Temmuz, BBC News)
Avrupa Birliği
• İltica temyiz davası Avrupa Adalet Divanına sevk edildi
İrlanda Yüksek Mahkemesi, mültecilere farklı standartlarda koruma sağlayan AB üye devletleri arasında sığınmacıların nakledilmesinin yasallığını test etmek üzere Avrupa’nın en yüksek mahkemesine bir iltica dosyası sevk etti. Adalet Bakanınca verilen Yunanistan’a transfer talimatına karşı beş sığınmacı birlikte temyize başvuracak. Afganistan, İran ve Cezayir menşeli sığınmacılar hakkında, iltica başvurularının, kişinin girdiği ilk AB devletinde karar verilmesini öngören bir AB yasası olan Dublin II yönetmeliği kapsamında transfer kararı alınmıştı. Sığınmacılar, AB’ye Yunanistan üzerinden girdiklerini inkar etmiyor; ancak, Yunanistan’da adil ve insanlık onuruna yakışır bir iltica sisteminin yürütülmediğini öne sürerek, Yunanistan’a dönmeleri halinde insan haklarının ihlal edileceğini iddia ediyorlar.Yüksek Mahkeme’de Dublin II düzenlemesi uyarınca Yunanistan’a gönderilme talimatına karşı halihazırda yaklaşık 40 dosya bekletiliyor. Dosyanın AAD’ye sevki, temyizin AB genelinde Yunanistan’a transferi muhtemel binlerce kişinin durumunu etkileyecek yasal bir emsal oluşturabilir.
Yunanistan’a transferlere karşı yapılan temyizler, Aralık ayında BMMYK’nın Yunanistan’ın sistemindeki eksikliklerden dolayı tüm AB devletlerinden sığınmacıların Yunanistan’a transferinden kaçınmalarını belirten bir tavsiye notu yayınlamasına neden olmuştu. BMMYK, Uluslararası Af Örgütü ve AIRE (Avrupa’daki Bireysel Haklar hakkında Tavsiye – Londra merkezli bir sivil toplum kuruluşu) Yüksek Mahkeme davasında uzman müşavir olarak atandı. Bu üç organizasyon da Yunanistan’ın iltica sistemine eleştiriler getiriyor. BMMYK AB devletlerini, kişiyi faal bir iltica sistemi bulunmayan bir Devlet’e geri gönderdiklerinde, kişinin haklarının ihlal edilip edilmeyeceğini düşünmeye sevk ediyor. Öte yandan, Hükümet ve AAD davasına katılması beklenen diğer bazı AB devletleri, transfer kararı vermeme takdirinin sıkıca sınırlandırılması gerektiği görüşünde.
(30 Temmuz, Irish Times)
İngiltere
• İngiltere Yüksek Mahkemesi, sığınma talebi reddedilen yaklaşık 45,000 kişiye çalışma hakkı verdi
Sığınma talebi reddedilen on binlerce kişi, İngiltere’de çığır açan bir mahkeme kararı ile 28 Temmuz’da çalışma hakkına kavuştu. Karar, en az bir defa reddedilen ancak sınır dışı edilmeyen yaklaşık 45,000 başvuru sahibini etkiliyor. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, sığınmacılara 12. aydan sonra çalışma hakkı veren AB direktifinin bu kişilere uygulanmaması gerektiğini, zira başvuru sahiplerinin tekrar taleplerde bulunarak sistemi kötüye kullanmaya teşvik edeceğini öne sürdü. Ancak Yüksek Mahkeme, dosyaları 12 ay sonunda sonuçlandırılmamış reddedilen sığınmacılara işlere erişim verilmesi yönünde hüküm verdi. Bu karardan yararlanacak kişilerin birçoğu, halen değerlendirilme sürecindeki 450,000 iltica başvurusu sahiplerinin bir kısmını oluşturuyor.
Karara tepki gösteren Tory bakanları, sığınmacıların iş alanlarını halihazırda işgücü sıkıntısı çeken endüstrilerle sınırlandırmayı düşündüklerini açıkladı. Göç Bakanı Damian Green ‘Bu karar yalnızca kısa vadede etkili olacaktır. İltica sistemindeki uzun gecikmeler, eski iltica dosyalarının tümünün önümüzdeki sene yaz aylarında sonuçlandırılmasıyla çözülecek.’ dedi. Öte yandan karar mülteci derneklerince memnuniyetle karşılandı. Mülteci Konseyi politika müdürü Jonathan Ellis, ‘İngiltere’ye gelen sığınmacıların büyük çoğunluğu, evsiz olmaya itilmek ya da Hükümet desteklerine bağlı yaşamaktansa, çalışarak geçimlerini sağlamayı tercih eder.’ dedi.
(29 Temmuz, http://www.dailymail.co.uk/news/article-1298431/Up-45-000-failed-asylum-seekers-given-right-work-Britain.html?ito=fe)
• Bathway’e giden kamyonda dört kaçak yolcu bulundu
Bathway’e doğru yol alan tatlı taşıyan bir kamyona saklanmış dört yabancı uyruklu kişi yakalanarak, Fransa Calais’e yasadışı giriş yapmaları engellendi. İkisi kadın olan dört Eritreli, Yunanistan kayıtlı kamyonda, görevlilerin 28 Temmuz’da 3.30 sularında Calais’te kamyonu durdurması üzerine tespit edildi. Görevliler, özel eğitilmiş tespit köpeklerinin yardımıyla kişileri şekerlerin arasında gizlenirken yakaladı. Kadın ve erkekler kamyondan indirilerek Fransız otoritelerine devredilirken, kamyonun mallarla devam etmesine izin verildi.
İngiliz Sınır Ajansı Avrupa Operasyonlarından sorumlu yöneticisi Carole Upshall, ‘Bu vakadaki gibi tespitler, İngiliz Sınır Ajansı yetkililerinin, yasadışı göçün bir adım önünde olması için gereken azmin ve uzmanlığın altını çiziyor. 2009 yılında kanaldan yasadışı olarak geçmeye teşebbüs eden 29,000’den fazla bireysel olayı engelledik ve 1,000,000’den fazla nakliye aracını durdurduk.’’İngiliz Sınır Ajansı’nın hem İngiliz, hem de kuzey Fransa’da sınırlardaki güçlü varlığı tüm ülkeyi yasadışı girişlerden koruyor; bu sefer, İngiltere’nin diğer bölgelerinden girmeye teşebbüs ediliyor, mesela Bathgate’ dedi. İngiliz Sınır Ajansı, göç kaynaklı suçlarla mücadele ve kaçakçıların ülkeye sokmaya çalıştığı yasaklanan ya da kısıtlanan malları tespit etmek için ileri teknoloji donanımlardan yararlanıyor. Bunların arasında, tespit köpekleri, karbondioksit detektörler, kalp atışını izleyen cihazlar ve tarayıcıların yanı sıra, kaçak yolcuları, yasadışı uyuşturucuları, ateşli silahları ve sigaraları bulmak için görsel araştırmalar gibi birtakım araştırma teknikleri mevcut.
(4 Ağustos, http://www.ukba.homeoffice.gov.uk/sitecontent/newsarticles/2010/275292/12-bathgate-bound-lorry)
(Kaynak: BMMYK)