İHAD: Sığınma Hakkı 6 Aylık İzleme Raporu (Ocak-Haziran 2010)

6 AYLIK DÖNEMDE SIĞINMA HAKKI ALANINDA YAŞANAN GELİŞMELER

İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD) tarafından hazırlanan aylık izleme raporlarıyla Türkiye’de sığınma hakkı alanında yaşanan gelişmeler değerlendirilmektedir. Raporlara yansıyan bilgilere göre 2010 yılının ilk 6 ayında yasadışı sınır geçişlerinde yakalanan ve gözaltına alınan sığınmacı ve göçmenlerin sayısı 9858 olarak belirlenmiştir. Sınırdışı edilen mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin sayısı ise aynı dönemde 1241’e ulaşırken, yasadışı sınır geçişlerinde yaklaşık 6 kişi yaşamını kaybetmiştir. Bu rakamlara deniz kazalarında kaybolan ve kendilerinden haber alınamayan sığınmacı ve göçmenler dahil değildir. Dolayısıyla hayatını yitiren sığınmacıların sayısının çok daha fazla olabileceği varsayılmaktadır.

2009 yılındaki veriler göz önüne alındığında 2010 yılı içinde yasadışı sınır geçişlerinde yakalanan, gözaltına alınan ve sınırdışı edilen sığınmacıların sayısında önemli azalmalar görülmektedir.2009 yılının ilk yarısında sınır geçişlerinde yakalanan sığınmacı ve göçmenler 12.522 iken, sınırdışı edilen mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin sayısı ise 3054 olarak kayıtlara geçmiştir. Aynı şekilde 2009 yılının ilk yarısında kara ve deniz sınırlarındaki yasadışı geçişlerde hayatını kaybeden sığınmacı ve göçmenlerin toplam rakamı 21 olarak belirlenmiştir.

Görüleceği üzere Türkiye sınırlarını kullanarak başka ülkelere gitmeye çalışan sığınmacı ve göçmenlerin sayısındaki azalmalar dikkat çektiği gibi sınırdışı edilenlerin sayısında da yarı yarıya azalma sözkonusudur. Bu durumun farklı açılardan analiz edilmesi gerekmektedir.Son yıllara kadar transit ülke özelliği bakımından cazip bir ülke olan Türkiye’nin sığınma prosedürüne erişimdeki bürokratik zorlukları sürdürmesi ve ağır barınma koşulları yüzünden bu özelliğini yitirmeye başladığı varsayılmaktadır. Sınır güvenliği ile ilgili önlemlerin yoğunlaşması da bir başka caydırıcı etken olarak değerlendirilmektedir.Bununla birlikte hukuki olarak sığınma hakkını kullanan ve böylece prosedüre dahil olarak sınırdışı işlemleri durdurulan sığınmacıların sayısındaki artışın da altını çizmek gerekmektedir.

2010 yılının ilk aylarından itibaren hızlanmaya başlayan ve Türkiye’de ilk kez oluşturulacak olan iltica yasası hazırlık çalışması önemli bir gelişme olarak not edilmekte, ikamet harçlarının kaldırılmasına yönelik somut adımların atılması memnuniyetle karşılanmaktadır. Bununla birlikte AB ve kaynak ülkelerle geri kabul anlaşmalarının imzalanması bakımından zor bir sürece girilmektedir. Yeni kabul merkezlerinin yapımlarına 2010 yılının ilk döneminde devam edilmekte ve yıl sonuna kadar bu merkezlerin büyük oranda tamamlanması planlanmaktadır.

Sığınma hakkına erişimin engellenmesi, keyfi gözaltı ve sınırdışı uygulamalarına karşı AİHM’de Türkiye’ye karşı açılan davalar ile ilgili yılın ilk döneminde önemli kararlar açıklanmıştır. Mahkeme 5 ayrı dava dosyasını karara bağlayarak Türkiye’yi keyfi gözaltılar, sığınma hakkı ihlali ve hukuka aykırı sınırdışı işlemleri nedeniyle mahkum etmiştir.Dolayısıyla özellikle iç hukukta yerel mahkemelerin sığınma hukuku ile ilgili başvuruları görüşürken uluslararası standartlar ve AİHM kararlarını dikkate almasının önemi ortaya çıkmaktadır.

BMMYK ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası organların yanı sıra mülteci ve sığınmacıların sorunlarıyla yakından ilgilenen sivil toplum örgütlerinin çalışmalarının, mülteci ve sığınmacıların temel haklarının korunması bakımından vazgeçilmez bir önemi bulunduğu görülmektedir.Sivil grupların yürüttükleri faaliyetlerin önümüzdeki dönemde yaşanacak gelişmelere yön vereceği öngörülmektedir.

Saygılarımızla

Selahattin Üneş  (İnsan Hakları Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Bşk)

 

Belgeyi pdf formatında bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız.