BOĞAZİÇİ DAYANIŞMA DAVASI KARAR SONRASI BASIN AÇIKLAMASI

 

Adalet Bakanlığı’nın 2021 yılı verilerine göre Cumhuriyet Savcılıkları tarafından ‘kamu görevlisine direnme’ suçunu oluşturan TCK’nın 265. Maddesi’nden 38.319 kişi hakkında soruşturma başlatılmış, bunlardan 28.646’sı hakkında kamu davası açılmıştır. Buna karşın aynı yıl içinde işkence suçunu düzenleyen TCK’nın 94. Maddesi’nden 805 kişi hakkında soruşturma başlatılırken sadece 130 kişiye kamu davası açılmıştır. İşkence ile kamu görevlisine direnme suçlarından açılan davalar arasındaki bu denli büyük bir fark, cezasızlığın boyutlarını ve sistematik bir politika olarak sürdürüldüğünü açıkça göstermektedir.

Hak savunucuları hakkında açılan bu davayı da benzer bir şekilde ihlalleri görünmez kılmak ve cezasızlığı kalıcılaştırmak amacıyla yapılan bir karşı hamle girişimi olarak gördüğümüzü daha önce de belirtmiştik. Aynı zamanda ifade, toplanma, gösteri yapma ve örgütlenme özgürlüklerini hedef alan bu baskı ve sindirme politikası, Anayasa’ya ve Türkiye’nin ilk imzacılardan biri olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) de aykırıdır.

Bugün yargılanan hak savunucuları demokratik toplum düzeninin temelin oluşturan ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini kullanmışlar ve başta işkence yasağı olmak üzere yaşanan hak ihlallerini görünür kılmaya ve önlemeye çalışmışlardır. Kolluk güçlerine yasalar çerçevesinde ve insan haklarına saygılı bir biçimde görev yapmalarını hatırlatmışlardır. Tüm bunlar hak savunuculuğu faaliyetinin doğası gereğidir. Bundan dolayı da hak savunuculuğu yargısal tacize maruz bırakılamayacağını bir kez daha yineliyoruz. Bu vesileyle Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’nin tüm hükümlerine ve taraf olduğu uluslararası belgelere uygun bir şekilde insan hakları savunucularını korumakla yükümlü olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Oysa bugün yapılan yargılamanın sonucunda bir kısım hak savunucusu hakkında beraat kararı verilirken, bir kısmı için ceza kararı verilmiştir. Bizler duruşmada ısrarla vurguladığımız bu kararların hukuka aykırı olduğu hakikatini buradan bir kez daha dile getirmek istiyoruz.

Hak savunucularına ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde sahip oldukları hakları kullandıkları için verilen bu hukuka aykırı cezalar derhal bozulmalı, buna karşın başta işkence yasağı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal eden kolluk güçleri hakkında etkin ve şeffaf bir şekilde soruşturma başlatılarak cezasızlık politikalarına son verilmelidir.

Hak savunuculuğu yargılanamaz!

Hak savunucuları üzerindeki baskı ve yargısal tacizlere derhal son verilsin!

 

İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi

Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği

Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Şubesi

İnsan Hakları Gündemi Derneği

Halkların Köprüsü Derneği

İmece Dostluk ve Dayanışma Derneği

İzmir Halkevleri

Hak İnisiyatifi